Uzmanlardan “Doğu Karadeniz için yangın sezonu yaklaşıyor” uyarısı « Haber Karadeniz TV

18 Nisan 2024 - 14:32

Uzmanlardan “Doğu Karadeniz için yangın sezonu yaklaşıyor” uyarısı

reklam
Uzmanlardan “Doğu Karadeniz için yangın sezonu yaklaşıyor” uyarısı
Son Güncelleme :

17 Aralık 2022 - 11:53

reklam

Uzmanlardan “Doğu Karadeniz için yangın sezonu yaklaşıyor” uyarısı KTÜ Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr.

Uzmanlardan “Doğu Karadeniz için yangın sezonu yaklaşıyor” uyarısı

KTÜ Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Ömer Üçler:

” Karadeniz Bölgesi’nde nemin en düşük olduğu dönem Ocak, Şubat, Mart ayları; Haliyle de yangının en sıkıntılı olabileceği dönem”

“Orman yangınlarında Ege ve Akdeniz bölgeleri için en sıkıntılı dönem yazın, Karadeniz bölgesi için tam tersi kışın”

“Sürmene- Çamburnu’nda 2017 yılında yanan alana 30 bin yeni sarı çam fidanı dikildi; yüzde 90 oranında başarı elde edildi”

TRABZON – Uzmanlar, Karadeniz Bölgesi’ndeki örtü ve orman yangınlarının Ege ve Akdeniz Bölgesi’nin tam tersi olarak en fazla nemin az olduğu Ocak, Şubat ve Mart aylarında çıktığını belirterek bu nedenle yaklaşan yangın sezonu öncesi dikkatli olunması gerektiği uyarısında bulundular.

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Ömer Üçler, Karadeniz Bölgesi’nde orman ve örtü yangınları için tehlikeli bir döneme girildiğini söyledi. Çoğunlukla yöredeki bağ bahçe temizliği sırasında çıktığı belirtilen yangınların yayılmasının en önemli nedeninin iklim şartları olduğunu kaydeden Prof. Dr. Ali Ömer Üçler “Karadeniz bölgesinde nemin çok düşük olduğu dönem Ocak, Şubat ve Mart aylarıdır. Haliyle de yangının en sıkıntılı olabileceği dönem. Tam tersine Akdeniz bölgesinde meslektaşlarımız Eylül, Ekim ayları geldi mi rahatlıyorlar yangın sezonunu kapattık gibi. Çünkü ne oluyor ? orada tam tersine nem yükseliyor, sıcaklık düşüyor. Burada 2017 yılındaki Sürmene ilçesi Çamburnu’nda çıkan yangında olduğu gibi sıcaklık bayağı yüksekti, nem de çok düşüktü bu sefer yanabilecek madde artıyor. Genel anlamda baktığımızda Ege ve Akdeniz bölgesi için yangın sezonu yaz ayları olduğunu söyleyebiliriz. Bu bölge içinde Ocak, Şubat, Mart, Nisan ayları diyebiliriz. Gerçekten de bu bölgede zaman zaman bu dönemde örtü ve orman yangınları çıkıyor. Yöre insanımızın dikkatli olması, ekiplerin de teyakkuzda olması gerekiyor” dedi.

Akdeniz ve Ege bölgesinde ormanların daha çok Kızılçam’dan oluştuğunu ancak Karadeniz’de bu ağaç türünün yerine ormanların Doğu ladininden oluştuğunu kaydeden Üçler “Kızılçam, Akdeniz ve Ege bölgesinin ağaçları. Yangın ekosisteminde en çok yetişen ağaç türü bu. Yıllarca da neslini yanarak devam ettirmiş. Yangın aslında bu türün bir ekolojisi. Bizim bu bölgeyi düşünecek olursak ağırlıklı doğu ladini var. Doğu ladini Gürcistan’dan Ordu’ya kadar yanıyor mu hiç duydunuz mu? yok yanmaya müsait değil. Bulunduğu dönemde çok anormal sıcaklıklar, nem düşüşleri olmadığı için en çok da bu bölgede hangisi zarar görüyor derseniz; sarıçamın bulunduğu alan zarar görebiliyor. 2017 yılında Sürmene ilçesi Çamburnu mevkiinde olduğu gibi. Burası da onun için zor bir ekosistem özellikle de bu bölge. O yüzden varlığını devam ettirmesi zor yani kolay olmuyor” diye konuştu.

“Sürmene-Çamburnu’nda sağlıklı ağaçlardan tohum elde edilerek üretilen fidanlar yanan yerlere dikildi”

2017 yılının Ocak ayında meydana gelen yangından sonra bölgede yanan ağaçların yerine 30 bine yakın yeni fidan dikildiğini ve yüzde 90 oranında başarı elde edildiğini vurgulayan Prof. Dr. Ali Ömer Üçler, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

“Yanan alanla ilgili o dönemde bir rapor düzenlemiştik ve raporda bazı önerilerimiz olmuştu; ‘Yerel tohum orada bulunan sağlam sağlıklı ağaçlardan kozalak toplansın tohum çıkartılsın sonra en yakın fidanlıkta Of fidanlığında fidan yetiştirilerek mevcut sahaya dikilsin’ şeklinde. Gerçekten ormancılıkta çalışan yerel teşkilattaki mühendis arkadaşlar bu sistemi uyguladılar. Kozalak topladılar sonra 2017 yılı Nisan-Mayıs ayında tohumları ektiler. Sonra 1 yaşına gelince sonbahar döneminde, bir bölümünü de ilkbahar döneminde yangından zarar gören iki bölmede asıl zarar görmüştü oradaki ağaçları kestiler. Toprak işlemesi yaptılar, alanda bir örtüyü kaldırdılar, yaklaşık 30 bine yakın fidan diktiler. Bir bölümünü de karşılaması için yakın bölgeden tohum alıp fidan yetiştirip diktiler. Zarar görmeyen iki bölme vardı, o bölmedeki ağaçlarda duruyordu, onlarında tohumları dökülerek gençlik oluşturuldu. Başarılı oldular. Sarıçamın Türkiye’de denize kadar indiği 1-2 yerden bir tanesi denize kadar inmiş olması çok güzel onu özel kılan bir şey. Ancak toprak özellikleri bakımından alan bakımından sarıçamın orada tutulması gerçekten zor kolay da yetişmiyor. Sahadaki fidanlar başarı olarak yüzde 90’nın üzerinde. Kuzey batıya bakan tarafta çok az bir yerde sürgün atmada biraz sıkıntı var. Orayı da sanırım yeniden fidan dikerek alanı tekrar çok az çok küçük bir bölüm ihtimam gösteriyorlar. Genel olarak gelinen nokta nasıl? İyi yani başarılı olduklarını söyleyebiliriz.”

Yangının izleri ağaç gövdelerinde

Öte yandan Çamburnu’ndaki yangının üzerinden 6 yıl geçmesine rağmen yangının izleri hala ağaç gövdelerinde görülebiliyor. Yangında yanmaktan kurtulan ağaçların kabuklarının siyah görüntüsünü dikkat çekiyor.

Trabzon’un Sürmene ilçesinde dünyada sarıçam ormanlarının deniz seviyesine inebildiği nadir alanlardan olan Çamburnu Tabiat Parkı’nda 7 Ocak 2017 tarihinde çıkan orman yangını sabah saatlerine kadar sürmüş, 6 saatlik bir çalışma ile söndürülmüştü. Yangının ardından bölgede Trabzon Orman Bölge Müdürlüğü tarafından bir çalışma başlatılarak yangından zarar gören ağaçlar incelemeye alınarak rehabilitasyon çalışmalarına başlanırken, yangının etkili olduğu 10 hektarlık sahada arazi hazırlığı yapıldıktan sonra yine kendi iklim koşullarına uygun yanan alanlardan toplanan kozalaklardan üretilen 14 bin adet sarıçam fidanı aynı yıl içinde dikilmişti. 2018 yılı içerisinde de Çamburnu’nda yaklaşık 15 bin adet daha sarıçam fidanı dikilmişti.

Kaynak: İHA
reklam

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
reklam
reklam